Tarihi anlamak, sadece geçmişi bilmek değildir; geçmişin yankılarını bugünün sokaklarında, isimlerinde, insan ilişkilerinde duymaktır. Bir tarihçi olarak yürüdüğüm her caddenin, baktığım her tabelanın ardında bir hikâye ararım. Hekimbaşı ismi de böyle bir hikâyedir — bir dönemin kültürel, tıbbi ve toplumsal hafızasını bugüne taşıyan derin bir izdir.
—
Hekimbaşı İsmi Nereden Gelir?
Osmanlı Sarayının Sağlık Ustaları
Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim sistemi, sadece askeri ya da idari düzenlerden ibaret değildi; aynı zamanda sağlık, bilim ve eğitim alanlarında da kurumsal bir yapıya sahipti. Bu yapının en dikkat çekici unsurlarından biri de Hekimbaşı unvanını taşıyan kişiydi.
Hekimbaşı, Osmanlı sarayında padişahın ve hanedan üyelerinin sağlığından sorumlu olan baş hekimdi. Saray protokolünde yüksek bir mevkiye sahipti ve hem tıbbi hem de danışmanlık görevleri yürütürdü. Ayrıca saray eczanesinin düzenlenmesi, ilaçların hazırlanması, hastaların tedavisi ve hatta zaman zaman tıbbi raporların hazırlanması gibi görevleri de vardı.
Bu unvan o kadar itibarlıydı ki, “Hekimbaşı” denildiğinde sadece bir kişi değil, bir bilgi otoritesi, bir güven figürü akla gelirdi.
—
Hekimbaşı Mahallesi’nin Tarihsel Kökleri
Bir Unvandan Mahalleye Dönüşen Miras
Bugün Hekimbaşı Mahallesi olarak bildiğimiz yer, İstanbul’un Anadolu yakasında, Ümraniye ilçesinin tarihî dokusunu yansıtan önemli bölgelerinden biridir. Mahallenin adı, doğrudan Osmanlı döneminde burada yaşamış ya da bu bölgede mülk sahibi olmuş bir “hekimbaşı”dan gelmektedir.
Osmanlı’da yüksek mevki sahiplerinin şehir dışında bağ, bahçe veya çiftlik sahibi olması oldukça yaygındı. Bu bölgede de bir dönem hekimbaşı unvanını taşıyan bir saray doktorunun mülkü bulunduğu rivayet edilir. Halk arasında bu yer “Hekimbaşı’nın yeri” olarak anılmaya başlanmış, zamanla bu tanım resmî bir yer adına dönüşmüştür.
Bu dönüşüm, sadece bir isim hikayesi değil; toplumun dilinde ve belleğinde unvanların, mesleklerin ve kişisel izlerin kalıcılığını gösteren bir sosyolojik olgudur.
—
Toplumsal Bellekte İsimlerin Gücü
Bir İsimle Aktarılan Kültür
Toplumlar, geçmişle bağ kurmak için isimlere başvurur. Her mahalle, her semt, her cadde aslında birer bellek taşıyıcısıdır. Hekimbaşı adı da bu anlamda sadece bir yer değil, bir dönemin bilgiye, bilime ve sağlığa verdiği önemin sembolüdür.
Tarihsel olarak bakıldığında Osmanlı’da hekimler, hem bilim insanı hem de filozof kimliğiyle öne çıkar. Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi gibi isimler, modern tıbbın temellerini atan, batı bilimiyle doğu bilgeliğini harmanlayan öncülerdi. Hekimbaşı Mahallesi’nin adı bu mirasın bir yansıması olarak, tıbbın ve bilginin itibarlı konumunu simgeler.
Bu noktada kendimize şu soruyu sormak gerekir: “Bugün biz, bilgiyi ve bilimi toplumsal hayatın merkezine ne kadar koyuyoruz?”
—
Geçmişten Günümüze: Bir İsmin Öğrettikleri
İsimlerin Dönüştürücü Gücü
Bir semtin adı, yalnızca bir tanımlama değildir; kimliğin, geçmişin ve aidiyetin bir yansımasıdır. Hekimbaşı ismi, geçmişle bağ kurmayı bilen bir toplumun, bilgiyi ve insan sağlığını merkeze alan kültürel mirasının bugüne uzanan yankısıdır.
Bugün Ümraniye sokaklarında dolaşırken, Hekimbaşı Mahallesi tabelasını gördüğünüzde, yalnızca bir yer ismini değil, bir dönemin bilgiye duyduğu saygıyı, hekimliğin etik mirasını ve toplumun sağduyusunu hatırlayın. Çünkü tarih, sadece kitaplarda değil; sokak isimlerinde, insan hafızasında ve dilin derinliklerinde yaşar.
—
Son Söz
Hekimbaşı isminin kökeni, Osmanlı’dan günümüze uzanan bir kültürel zincirin halkasıdır. Bu zincir, geçmişle bugünü birbirine bağlayan bir köprü gibidir. Her adımda, her kelimede şu soruyu kendimize sormalıyız:
“Biz, bugün hangi isimlerle geleceğe iz bırakıyoruz?”